Zaanstad Kiliseler Birliği Başkanı Klaver: Francis ve Rumi çağdaşlardı ama şahsen hiç tanışmadılar. Ancak ikisi de Allah sevgisine kapılmışlar ve karşılaşmışlar

HOLLANDAJANS | KROMMONİE Hollanda’nın Krommonie şehrinde Katolik Petrus Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliğine ev

HOLLANDAJANS | KROMMONİE

Hollanda’nın Krommonie şehrinde Katolik Petrus Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliğine ev sahipliği yapan Zaanstad Kiliseler Birliği Başkanı Kok Klaver “Francis ve Rumi çağdaşlardı ama şahsen hiç tanışmadılar. Ancak ikisi de Allah sevgisine kapılmışlar ve karşılaşmışlar. Ve biz bu gece burada, aynı aşkta onların izinde buluşuyoruz” dedi

Kok Klever, Allah’a övgüde Allah’ın 33 ismiyle de duyulan aşk, Francis’in Kuran’da Allah’ın 99 isminden esinlenerek ve ‘Laudamus omnes gentes’ (Şarkı söyle ve öv) şarkısını birlikte söylemesinde de duyulduğunu söyledi.

KLAVER: ALLAH AŞKI İÇİN BİRBİRLERİMİZ İLE TANIŞMAK İÇİN

Klaver “Özellikle bu ilahi sevgi amacı ile Brüksel’den Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliğine gelen Jan Paul Buys’ın Rumi’ye girişinde de birkaç çarpıcı alıntıyla sevgiyi hissettik. “Ey can kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldırmaz “. Rumi’nin bu beyti çok etkileyici idi. Programa katılanlardan birçoğu son yıllarda, bazıları da geçtiğimiz yıl Türkiye’deki baskıcı rejimden kaçmak zorunda kalarak ülkemize sığınan insanlardı. Özellikle farklı kamplarda (AZC) kalan çocukların özgürlüğe özlem sergisi yağlı boya resimlerde de vardı. İlginizi çeken ve çok şeyin ‘bütün’ yapılması gerektiğini anlamanızı sağlayan çizimler. Böylesine sıcak ve misafirperver bir atmosferde karşılanmak ve sonrasında büfede bu kadar çok yeni bağlantı kurmak ne güzel. Ama önce, Mustafa Şimşekler’in huzur veren ney üflemesiyle ve Serkan Efil’in ezanıyla içe dönmenin zamanı gelmişti. Vurgu, büyük usta semazen Abdulkadir Dikici’nin sema manevi dansıdır. Sadece sizi susturabilecek ve Tanrı sevgisinin hepimizin içinden nasıl geçtiğini hissettirebilecek bir performans. Jean Paul Buys’ın daha önce de söylediği gibi: Aşkın dili sessizliktir, onun hakkında konuştuğumuz her şey onun zayıf bir çevirisidir.
Burgerhart Amsterdam Vakfı’nın proje koordinatörü ve program organizatörü Basri Doğan’a ve bu geceyi mümkün kılan sayısız yardım eden kişiler çok teşekkürler. Ve her şeyden önce, Allah aşkı için birbirlerimizle tanışmak için bu işe gelen herkese teşekkürler.”

BUYS: FARKLI DİN VE KÜLTÜRDEN İNSANLAR İLAHİ AŞKTA BULUŞTULAR

Hollandalı aktivist ve Sufi Araştırmacısı Jan Paul Buys Krommonie şehrinde Katolik Petrus Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamında farklı geçmişlerden, farklı dinlerden ve farklı yerlerden (Belçika’ya kadar) insanların ortak bir İlahi aşk ve sevgide buluştuklarını söyledi. Buys “Basri Doğan ve Kok Klever’in Amsterdam’da daha önceki bir toplantıda ortaya çıkan ve Krommenie’deki güzel Petruskerk’te pek çok kişinin yardımıyla tasarlanan bir fikir idi bu akşam. Bu güzel birliktelikte Rumi’nin ve öğretmeni Shams Tebrizi’nin yaşamının ve çalışmasının derinliklerine inme fırsatımız oldu. Aşkın ne olduğunu tarif etmede eşsiz olan Mevlana, aynı zamanda aşk hakkında yazdığı her şeyden pişmanlık duyduğunu çünkü kelimelerle anlatılamadığını belirtmiştir. Ancak Mevlâna bugün hala dünyanın en çok okunan şairlerinden biridir. Ve yaşadığı dönemde Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar tarafından ve hatta Anadolu’yu işgal eden Moğolistan’ın düşman gücü tarafından övülmüştür. Bu yansımaları Mustafa Şimşekler’in güzel Ney üflemesi ve Serkan Efil’in ezan sesi izledi. Gecenin öne çıkanı ise Büyük Usta Abdulkadir Dikiçi’nin sema dansıydı. 13. yüzyılda Rumi ve onun Mevlevi Sufi tarikatı tarafından geliştirilen bu hareketli meditasyon, sembolizmle doludur. Sema başlamadan önce üzerimizden atılan siyah pelerin, bu hayattaki tüm maddi bağlılıklarımızı temsil eder. Altındaki beyaz cübbe bir kefeni ve silindir şapkası bir mezar taşını simgeliyor: o anda sadece evrensel Allah Sevgisine bir kanal olan Sema ustasının ego-ölümünün, zihninin tamamen boşaltılmasının sembolleri.
Sema sunumunun ardından kilisenin ön bölümünde organizasyonun sunduğu çeşitli ikramlar ve çaylar eşliğinde sıcak bir sohbet gerçekleşti. Basri ve Kok’un yanı sıra, geceyi ve konuşmacıları kolaylaştıran Kamila Boukfauz ve Gülsima Tanrıverdioğlu’na, organizasyonda emeği geçen çok sayıda kişiye, katılımcılara ikram edilen ikram ve güllere çok teşekkür ederiz. Ayrıca sergideki çizimleri yurtlarından çıkanların izlenimleriyle yapan çeşitli sığınmacı merkezlerinden gelen çocuklara da teşekkür ederiz.” Dedi.

HAPİSTEKİ TUTSAK ÇOCUKLARIN ÖZGÜRLÜĞE ÖZLEM RESİM SERGİSİ

Krommonie şehrinde Katolik Petrus Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliğinin özel bir unsuru, Türkiye’den Batı’ya mülteci olarak gelen çocukların sanatının sergilenmesiydi. Çizimlerin çoğu, bir noktada yaklaşık 800 bebeğin anneleriyle birlikte tutulduğu hapishanedeki yaşamın yanı sıra kaçak yaşamın izlenimlerini de gösteriyor. Aslında hapisteki tutsak çocukların özgürlüğe özlem resim sergisi, kaçmak zorunda olmadığımız ve başımızın üstünde bir çatı ile güvenli bir durumda arkadaşlarımızla birlikte yemek yiyebildiğimiz zaman, sahip olduğumuz zenginlik üzerine bir düşünme anını göstermesi açısından ibret verici.

SEMA GÖSTERİ BEĞENİLDİ

Krommonie şehrinde Katolik Petrus Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliği okunan ezanın ardından, Sema ustası Mevlevi Abdulkadir Dikici katılımcılara unutulmaz bir sema gösterisi yaptı. Ardından soruları cevapladı. Daha sonra sema sunumunun ardından salonda okunan Isra Suresi, katılımcılar için Hollandaca olarak tercüme edildi. Katılımcılar Stichting Burgerhart Amsterdam birer buket gül ve Kunst van het Samenleven çantaları hediye etti.Programda Zaanstad ANİMO Vakfı gönüllülerinin vermiş olduğu ikramlı resepsiyonla gece geç saatlere değin devam etti.