Amsterdam’da Diyalog ve Rumi Kardeşlik Akşamı iftarında dostluk ve kardeşlik köprüleri kuruldu

Amsterdam’da Diyalog ve Rumi Kardeşlik Akşamı iftarında dostluk ve kardeşlik köprüleri kuruldu

Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’da faaliyet gösteren Burgerhart Amsterdam Vakfı, Kunst van Het Samenleven ile oratk düzenlediği ve moderatörlüğünü sosyolog Gülseme Tanriverdioğlu’nun yaptığı Diyalog ve Rumi Kardeşlik Akşamı iftarına ilgi büyük oldu.
Hollandalı, Türkiyeli, Endonezyalı, Faslı, Hindistanlı, Surinamlı, yazarlar, iş adamları, bürokratlar, öğretim üyeleri, öğretmenler vakıf temsilcilerinin iştirak ettiği programa, Kuzey Hollanda Eyalet Vali Yardımcısı Ruchama Bwefar, Hollandalı gazeteci yazar James Roolvink, Mali Müşavir ve Yazar Cees Buys, Yeşil Sol Amsterdam İl Başkanı Martien Leerdam, Yahudi Cemaatinden Sarah Hogenbrink, Hıristiyan Cemaatinden Zaandam Protestan Kilise Papazı Kok Klevert ve Amsterdam ve çevresinden 75’i Hollandalı olmak üzere 135 katıldı.

HAPİSTEKİ ÇOCUKLAR UNUTULMADI
Rumi Akşamında Türkiye’de anneleri ile hapiste bulunan 600’ün üzerindeki çocuk da unutulmadı. O çocuklardan bazılarının resmettiği tablolar katılımcılar tarafından ilgi ile incelendi. Yapılanları akıllarının almadığına işaret eden katılımcılar, çocukların ve annelerin bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını istedi.

KUZEY HOLLANDA EYALETİ VALİ YARDIMCISI BWEFAR: İNSANLARIN SAYGI İLE YAKLAŞIMLARI TAKDİRE ŞAYAN DAVRANIŞ
Kuzey Hollanda Eyalet Vali Yardımcısı Ruchama Bwefar,ilk defa Burgerhart Vakfı ile tanışmasının eyalet seçimleri bilgilendirmesinde olduğunu söyledi. Bwefar “Vakfı yakından tanıdıkça sempatim ve vakfa karşı saygım oldukça arttı. Çünkü ismi ile köprüler kuran bir vakıf. Buraya gelmeden önce ne konuşacağım konusunda düşünmeye başlamıştım. Kalpten geldiği şekli ile konuşmaya karar verdim. Rumi ve kardeşlik akşamları aslında farklı toplumları bir araya getiren bir unsur. Bugün Amsterdam Burgerhart konferans merkezinde 150’ye yakın farklı milletlerden insanların bir arada barış ve huzur içerisinde mutlu bir şekilde olmaları ve birbirlerine saygı ile yaklaşmaları takdire şayan idi. Kuzey Hollanda Eyaletimizde bu tür güzel çalışmaların olması son derece önemsiyor ve saygılarımı sunuyorum.” Dedi.

RUMİ PROGRAMLARININ 63’ÜNCÜSÜ AMSTERDAM’DA
Stichting Burgerhart Amsterdam Proje Koordinatörü Basri Doğan, “Amsterdam’da 4 yıl aradan sonra Kunst van het Samenleven ve Burgerhart Amsterdam’ın organizasyonuyla Rumi ve İftar Akşamı’nın 63’incisini düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Bu tür programlarının amacı, insanlar arasında diyaloğu teşvik etmektir. Etkinliklerimiz Hollanda’ya yerleşen birçok mülteci ailenin Hollandalı ailelerle temasa geçmesini sağladı. Türkiye’de, Suriye’de, Ukrayna’da ve daha birçok ülkede her şeylerini kaybeden insanları bulun çağrısı yapıyoruz. Onları bulun ve lütfen onlarla diyaloğa girin. Mülteci olmak durumunda kalan bu aileler, tıpkı sizin gibi benim gibi, bir an önce normal bir yaşam sürmekten başka bir şey istemiyor. Burgerhart Amsterdam Vakfı’nda bu tür etkinlikler düzenleyerek diyalog toplantılarını sürdürmeyi planlıyoruz. Benzer programlar düzenlemeye devam edeceğiz.” dedi.

PROTESTAN PAPAZ LEERDAM: BU TÜR ETKİNLİKLER BİRLİKTE YAŞAMA ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLIYOR
İftar programında söz alan Hıristiyan Cemaatinden Amsterdam Opgangkerk Protestan Kilise Papazı Martijn van Leerdam, bu tür etkinliklerinin birlikte yaşama sanatına önemli katkılar yaptığını söyledi. Rumi’nin Batı ile Doğu toplumun kaynaşmasına katkısının son derece büyük olduğunu vurgulayan Papaz Leerdam, “Rumi yaşadığı dönemde herkesi kucaklayıcı söylemi ile tüm batı dünyasında aradan yıllar geçse de hala sevgi ve saygı ile anılmaktadır. Bugün Amsterdam’da Burgerhart Amsterdam organizesinde güzel bir atmosfer oldu. Kültürler birbirlerini ilk defa yakından tanımış oldu.” ifadelerini kullandı.

‘ETKİLEYİCİ VE RUHU DİNLENDİRİCİ BİR PROGRAMDI’
Amsterdam Sloterkerk Başkanı Ria van der Heiden, Amsterdam’da çok farklı ve etkileyici bir iftar akşamında bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi. Ria van der Heiden, duygularını şöyle dile getirdi: “İlk defa benim kilisemde sema programını ve ilahilerini dinlerken huzur buldum. Tıpkı bugün olduğu gibi. Sema gösterisinin salonda ilahi eşliğinde dönmesi anında o anı yaşadım. Kendim de o an bir döndüğümü hissettim. Gerçekten çok etkileyici ve ruhu dinlendirici bir program idi. Burada bambaşka bilemediğim bir duygu hissettim.”

RUMİ’NİN ESERLERİNDE ALLAH AŞKI VE SEVGİSİ HEP ÖNE ÇIKMIŞTIR

Mali Müşavir ve Yazar Cees Buys, Mevlana’nın farklı dil, din ve kültürlere kucak açan görüşlerine insanlığın muhtaç olduğunu ifade etti. İnsanlar arasındaki farklılıkların, çatışmalara gerekçe değil tersine ileriye dönük barışa sevgi ve saygıya dayalı güzel ilişkilere ilham kaynağı olması gerektiğini vurgulayan Cees Buys, Mevlana’nın yaşadığı dönemde bunu çok iyi gördüğünü söyledi. Rumi’nin sosyal yaşama katkısının büyük olduğunu vurgulayan Buys “Mevlâna yaşadığı dönemde herkesi kucaklayıcı söylemi ile tüm batı dünyasında aradan yıllar geçse de hala sevgi ve saygı ile anılmaktadır. ‘Ne Olursan Ol Yine Gel’ çağrısı bir sevgi çağrısıdır, hoşgörü çağrısıdır. Bugün ben de bu çağrı ile buradayım. Rumi’nin eserlerinde Allah aşkı ve sevgisi hep öne çıkmıştır.’’ dedi.

KARDEŞLİK KÖPRÜLERİ KURULDU
Amsterdam Burgerhat Vakfı Konferans salonundaki iftarda ilahiyatçı Serkan Efil ezan okundu. Sema Ustası Abdulkadir Dikici Sema sunumu yaptı. Akabinde salonda Isra suresinden ayetler okundu.

Programın sonunda Rumi ve Kardeşlik Akşamında Kuzey Hollanda Eyalet Vali Yardımcısı Ruchama Bwefar, Martijn Leerdam, Herman Bouma, Ria van der Heiden, Leide Veldkamp, Kok Klevert, Semazen Ustası Abdulkadir Dikici, Cees Buys ile diğer konuşmacılara diyalog plaketleri verildi. Akabinde birlik oruç açıldı. Oruç masasında birebir samimi dostluklar ve kardeşlik köprüleri kuruldu