Amsterdam’da Düzenlenen Rumi ve Kardeşlik Günü’nde özgürlüğün önemine dikkat çekildi

Amsterdam’da Düzenlenen Rumi ve Kardeşlik Günü’nde özgürlüğün önemine dikkat çekildi Hollanda’nın Başkenti Amsterdam Singelkerk Kilisesi’nde Ru

Yahudi Boaz ve Müslüman Selma Hollanda’da barışı korumak istiyor: ‘Hollanda’mıza savaş ithal etmemeliyiz’
Hollanda’da Süresiz Oturma İzni İçin Zorunlu Uyum Diploması Şartı!
Utrecht’te Hizmet Gönüllüleriyle Buluşan Adem Kalaç: “İstişare kültürü bizi yanlışlardan koruyacaktır. ”

Amsterdam’da Düzenlenen Rumi ve Kardeşlik Günü’nde özgürlüğün önemine dikkat çekildi

Hollanda’nın Başkenti Amsterdam Singelkerk Kilisesi’nde Rumi ve Kardeşlik Günü düzenlendi.

Hollanda’nın rengi turuncu tişörtler ile, Amsterdam’ın 750 yıl kuruluş yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Kunst van Het Samenleven ve Burgerhart Amsterdam Vakfı gönüllüleri, vakıf binasından bisikletler ile Amsterdam Dam Meydanı yakınındaki Singelkerk kilisesine bisikletler ile gittiler. Kilise yönetimi tarafından karşılanan gönüllüler burada Özgürlüğe Özlem sergisi ile hapisteki çocuk ve kadınların bir an önce Salı verilmesine dikkat çektiler.

Rumi ve Kardeşlik Günü Programının moderatörlüğünü Gülsema Tanrıverdioğlu’nun yaptığı program öncesinde, Fas’ta meydana gelen depremde ve Libya’da sel felaketinde hayatını kaybeden insanlar anıldı ve onlar için dua edildi. Allah’tan bela ve musibetlerin defi için af ve mağfiret istenildi.

Burgerhart Amsterdam Vakfı ve Kunst van het Samenleven Platformu organizasyonu ile Singelkerk Kilisesinde gerçekleşen, 150’yi aşkın misafirin katıldığı Rumi ve Kardeşlik gününde özgürlüğün önemine dikkat çekildi.

İLAHİ AŞK VE ÖZGÜRLÜK

Singelkerk Kilisesi Başkanı Truus Boer, Francis ve Rumi’nin aynı yüzyılda yaşadıklarını fakat, şahsen hiç tanışmadıklarına dikkat çekerek, bugünün buna bir vesile olduğunu söyledi. Boer “Ancak ikisi de Fransiscus ve Rumi Allah sevgisine kapılmışlar ve karşılaşmışlar. İlahi sevgide bir araya gelmişlerdir. Ve biz bugün burada, aynı aşkta onların izinde buluşuyoruz. İkisi de aynı zamanda insanların özgür düşüncelerine saygı göstermişler ve özgürlükten yana tavır almışlardır. Bugün özgürlüğe susamış turuncu tişörtleri ile kilisemize gelen Burgerhart ve Kunst van het Samenleven gönüllüleri, bizlere önemli mesajlar verdiler. Bunun başında özgürlüğe özlem sergisi ile hapisteki çocukların özgür kalmaları için çağrıda bulunmak için buradalar. Sema Ustası sayın Dikici ilahi aşkı bize göstermek için bugün burada bulunuyor. İlham verici bir gün için burada olmanın mutluluğu için toplandık. İlk defa kilisemizde böyle bir etkinlik Hollanda’mızın turuncu rengi tişörtleri ile katılımcılar buradalar.”

MEVLANA HERKESİ KUCAKLADI

Belçika’dan programa katılan Mevlâna Celalettin Rumi’nin sosyal yaşama katkısının büyük olduğunu vurgulayan Rumi aşığı Jan Paul Buys “Mevlâna yaşadığı dönemde herkesi kucaklayıcı söylemi ile tüm batı dünyasında aradan yıllar geçse de hala sevgi ve saygı ile anılmaktadır. ‘Ne Olursan Ol Yine Gel’ çağrısı bir sevgi çağrısıdır, hoşgörü çağrısıdır. Bugün ben de bu çağrı ile buradayım. Bugün Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’da sizlerle birlikte olmaktan son derece mutlu oldum. Rumi’nin eserlerinde Allah aşkı ve sevgisi hep öne çıkmıştır.’’ dedi.

‘ÇAĞIMIZIN MEVLANASI FETHULLAH GÜLEN’
Jan Paul Buys, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde ise bu sevgi ve aşkı yine İslam Alimi olan Fethullah Gülen tarafından dile getirildiğini görüyoruz. Sayın Gülen’de günümüzün Mevlana’sı. Şimdi son yıldır Hizmet Hareketi sayesinde Müslümanları ve özelde de Fethullah Gülen’i gayet iyi tanıyorum ve son yıllarda fark ettiğim şey, Fethullah Gülen’in taraftarlarının hepsinin şimdiye kadar istisna olanını görmedim. Gerçekten farklı görüşlere ve farklı inançlara sahip insanlara açık olmasıdır.

‘FETHULLAH GÜLEN MANEVİ REHBERLİĞİNDE HİZMET HAREKETİ ÖRNEK BİR MODEL’

Gülen ayrıca, hizmet mensuplarına farklı din ve kültürden insanlar ile iyi diyalog içine girmelerini de teşvik ediyor. Gülen taraftarlarının hemen hepsi yüksek derecede eğitimli ve hepsinin harika işleri var hepsi girişimci insanlar. Bunların çoğu, akıcı bir şekilde Hollandaca konuşabiliyor. Hatta 8-9 ay içinde Türkiye’den gelen mülteciler bile. Son olarak, bunların hepsinin kendi sözlerinin ve içtenlerinin insanlar olduğunu da bildirmeliyim. Aslında Fethullah Gülen’in başlatmış olduğu bu Hizmet hareketi insanlık adına bir örnek model düşüncesindeyim. Tıpkı yüzyıllar önce yaşayan Mevlana’da aynı şekilde insanlara yaklaşıp onları kucaklamıştır. Bugün hala herkes onun bu birleştirici evrensel düşüncesine akın akın gelmesi doğruluğunun bir göstergesi olduğunu söylemek isterim.”

Konuşmasının ardından Jan Paul Buys Mevlana’nın Mesnevi adlı eserinden beyitler okudu.

SEMA SUNUMU BEĞENİLDİ

Singelkerk Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik akşamı etkinliği okunan ezanın ardından, Sema ustası Mevlevi Abdulkadir Dikici katılımcılara unutulmaz bir sema gösterisi yaptı. Ardından soruları cevapladı. Daha sonra sema sunumunun ardından salonda okunan Isra Suresi, katılımcılar için Hollandaca olarak tercüme edildi. Katılımcılar Stichting Burgerhart Amsterdam birer buket gül ve Kunst van het Samenleven çantaları hediye etti.


SEMA USTASI DİKİCİ: ALLAH EN ÇOK KENDİSİNE DUA EDENİ SEVER

Sema Programı katılımcılardan büyük ilgi gördü. Sema program sonunda Mevlâna Celalettin Rumi ve sema hakkında katılımcıların sorularını cevaplayan sema ustası Mevlevi Abdulkadir Dikici, Singelkerk yönetimine ev sahipliği ve güzel bir organize yapmalarından dolayı teşekkür etti. Dikici, “Bizler sema ila ilahi aşkın yolcusuyuz. Aynı zamanda hizmetkarıyız. Allah en çok kendisine dua edeni sever. Hizmetkara sadece rabbimize şükranlarımızı sunuyoruz. Böyle bir hizmet kapısı açtığı için. Bu programımıza vesilen olan herkes teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda programımıza gelenlere de dua ediyoruz. Aslında bizler muhteşem bir kültürün içerisindeyiz. Yani Anadolu böyle kültür kaynıyor. Bütün dünya ya yetecek manevi bir depo var. Hazreti Mevlâna, Bediüzzaman ve Fethullah Gülen. Yani Anadolu’da bütün dünyaya yetecek bir maya içerisinde var. Biz sema ile bu mayanın dünyanın farklı coğrafyalarına sunmaya çalışıyoruz. Aslında bu maya insanların muhtaç olduğu bir maya bu. Yani dünyevileşen bir dünyada insanın kendini keşfetme, insanlığın kendi değerlerine yeniden dönmesi gayreti bu. Allah bu hususta bizlere hizmet kapıları açsın. Allah’ın razı hizmetler olsun diye dua ediyoruz. Aslınsa Sema bir aşhane tabiri caiz ise Nuh’un gemisi gibi buna katılanlar sahili selamete ulaşır. Rabbimizin ihsanı ve lütfu ile bizler bu semayı yapıyoruz. Rabbimize hamdolsun Jan Paul gibi bize güzel kardeşler verdiği için. Kendisine kardeşim diyoruz. Onu çok seviyoruz. Allah böyle güzel kardeşler verdi. Allah beraberce güzel hizmet kapıları açtı. Bu durum Allah’ın lütfu ihsanı.”

AMSTERDAM SİNGELKERK’TE HAPİSTEKİ TUTSAK ÇOCUKLARIN ÖZGÜRLÜĞE ÖZLEM RESİM SERGİSİ

Amsterdam Singelkerk Kilisesi’nde düzenlenen Franciscus ve Rumi kardeşlik günü etkinliğinin özel bir unsuru, Türkiye’den Batı’ya mülteci olarak gelen çocukların sanatının sergilenmesiydi. Çizimlerin çoğu, bir noktada yaklaşık 800 bebeğin anneleriyle birlikte tutulduğu hapishanedeki yaşamın yanı sıra kaçak yaşamın izlenimlerini de gösteriyor. Aslında hapisteki tutsak çocukların özgürlüğe özlem resim sergisi, kaçmak zorunda olmadığımız ve başımızın üstünde bir çatı ile güvenli bir durumda arkadaşlarımızla birlikte yemek yiyebildiğimiz zaman, sahip olduğumuz zenginlik üzerine bir düşünme anını göstermesi açısından ibret verici.

Amsterdam Sloterkerk Kilisesinde. Özgürlüğe Özlem Sergisi altında sergilenen 40 yakın yağlı boya ve kara kalem çalışması Hollandalılar tarafından ilgiyle incelendi. Bazen bir resmin yüzlerce kitaptan daha etkili olduğuna vurgu yapan Marcel Alblas; “Resimlerde acı, ıstırap, kavuşma ve hapishaneden dramların olması içimizi acıttı. Umarız bu çocuklar bir an önce aileleri ile özgür bir hayata kavuşurlar. Onların resimlerdeki duygularını içimizde hissettik.” dedi.

Program sonunda Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin kaleme aldığı Mevlâna Celalettin Rumi makalesi Hollandaca kitap olarak katılımcılara dağıtıldı. Ayrıca programda Amsterdam’daki Burgerhart Amsterdam Vakfı gönüllülerinin hazırladığı açık büfe yemeklerinin sunumu doğrusu ikramı karşılıklı diyalogların pekişmesine vesile oldu.

 

YORUMLAR

WordPress: 0
DISQUS: 0