Amsterdam’da Birlik ve Hoşgörü Işıldadı: Dam Meydanı’nda 300 Kişilik İftarla Kültürler Arası Diyalog Güçlendi

Amsterdam’da Birlik ve Hoşgörü Işıldadı: Dam Meydanı’nda 300 Kişilik İftarla Kültürler Arası Diyalog Güçlendi Basri Doğan | Amsterdam Amster

Hollanda’da hizmet gönüllüleri bisikletli Nuh’un gemisinde aşure dağıttılar
Amsterdam’da binlerce kişi hükümetin korona politikasını protesto için yürüdüler
Hollanda Parlamentosu’da Uygurlara karşı soykırım uygulanıyor kararı aldı

Amsterdam’da Birlik ve Hoşgörü Işıldadı: Dam Meydanı’nda 300 Kişilik İftarla Kültürler Arası Diyalog Güçlendi

Basri Doğan | Amsterdam

Amsterdam’ın tarihi ve simgesel noktalarından biri olan Dam Meydanı, bu yıl 300 kişilik katılımla düzenlenen büyük bir iftar etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Stichting Burgerhart Amsterdam tarafından organize edilen ve “Birlikte Yaşama Sanatı” projesi kapsamında Amsterdam Belediyesi ile iş birliğiyle gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlik, farklı inançlardan ve kültürlerden gelen insanları bir araya getirerek toplumsal dayanışma ve hoşgörü mesajları verdi. Etkinlik, kültürler arası diyalog ve anlayışın güçlenmesine büyük katkı sağladı.

İftarın Kapılarını Açan Anlamlı Konuşmalar

Etkinlik, Stichting Burgerhart Amsterdam gönüllüsü Çağlanur Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında, Ramazan ayının sadece oruç tutmaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda dayanışma, empati ve paylaşma ayı olduğunu vurgulayan Öztürk, birlikte yaşamanın önemine değindi.

Ardından, Dr. Emir Ertaş, Ramazan ayında oruç tutmanın hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağladığı faydalara dair katılımcıları bilgilendirdi.

Oruç tutmanın manevi yönünü ele almak için sahneye çıkan Papaz Eugène Brussee ve barış aktivisti Susanne Brussee, Hristiyanlık ve İslam’daki oruç anlayışını anlatarak, farklı inançlar arasında saygı ve anlayışın önemini vurguladılar.

Rotterdam Liberal Yahudi Cemaati Hahamı Albert Ringer ise, toplumsal uyumun ancak inançlar arası diyalogla sağlanabileceğine dikkat çekti.

Nilgün Yerli’nin İlham Verici Performansı

Gecenin en dikkat çeken anlarından biri, ünlü komedyen ve yazar Nilgün Yerli’nin sahneye çıkarak izleyicilere keyifli bir gösteri sunmasıydı. Yerli, Ramazan’ın yalnızca oruç tutmaktan ibaret bir dönem olmadığını, aynı zamanda insanlara dayanışma, empati ve paylaşma duygusu kazandıran özel bir zaman dilimi olduğunu esprili bir şekilde anlattı. Yerli’nin gösterisi, katılımcılardan büyük ilgi gördü ve gecenin anlamını derinleştiren bir atmosfer yarattı.

İftar Sofrası, Ezan ve Ney Dinletisiyle Manevi Bir Huzur

Etkinliğin manevi bir atmosferle devam etmesi için, ney sanatçısı Sinan Düzgün, ezan sesini katılımcılara duyurdu. Ezanın ardından oruçlar açıldı ve katılımcılar, çadırda kurulan sofralarda bir araya gelerek yemeklerini paylaştılar. Bu sırada katılımcılar arasında “Hayatınızdaki en güzel veya en beklenmedik karşılaşma neydi?” sorusu etrafında sohbetler yapıldı. Sohbetler, birlikteliği güçlendiren bir ortam yaratarak katılımcılara farklı bakış açıları kazandırdı. İftarın ardından Sinan Düzgün’ün ney dinletisi ise geceye mistik bir hava kattı ve katılımcılar, huzurlu bir atmosferde iftarı tamamladı. Etkinlik, Alper Alasag’ın yaptığı dualar ve katılımcıların Ramazan ayı ile ilgili deneyimlerini paylaşmalarıyla son buldu.

Birlikte Yaşama Sanatına Katkı: Amsterdam Belediye Başkan Yardımcıları ve Siyasi Liderlerin Mesajları

Amsterdam Merkez Belediye Başkan Yardımcısı Lotte Terwel, etkinlikte yaptığı konuşmasında, Amsterdam’ın farklı inançlardan gelen insanları bir araya getirerek kültürler arası diyaloğu güçlendirdiğini ifade etti. Terwel, “ Bu akşam burada t kalbi olan Dam Meydanımızda bu kadar çok insanı (300) bir arada görmek ve birlikte oruç açmak olmak ne güzel. Bir an durup şu konular üzerine düşünmek istiyorum.Sağlık, aile, dostluk, sevgi, barış ve özgürlük. Sahip olduklarımız için şükran duymak.Ve bunların aslında hiç de kendiliğinden gelişen şeyler olmadığını fark etmek.Genellikle dikkatimizi kendi ailemize ve çevremize yöneltmek daha kolaydır. Ancak gazeteleri açtığınızda, haberleri izlediğinizde veya sosyal medyada savaş görüntülerine rastladığınızda, çoğu zaman bunları görmek fazlasıyla zor, hatta acı verici olur ve kabullenmek kolay değildir.İşte tam da bu yüzden birbirimize bakmak, birbirimize ilgi göstermek ve bunu kendi şehrimizde başlatmak her zamankinden daha önemlidir.Bu nedenle, Amsterdam Belediyesi olarak Stichting Burgerhart’ın karşılıklı saygıyı ve insanların birbirini anlamasını teşvik eden çalışmalarını son derece kıymetli buluyoruz.Ve bu akşam burada olmanız, farklı geçmişlerden, kültürlerden ve inançlardan insanları bir araya getiren bir mottoyu hayata geçirmenizin bir göstergesi. Bir yemek, insanları bir araya getirme ve birbirleri hakkında daha fazla şey öğrenmelerini sağlama konusunda harika bir araç olduğunu kanıtlamaya devam ediyor. Ne yazık ki, ırkçılık, dışlanma ve önyargılar günümüzde daha sık karşımıza çıkıyor. Bunları çevrim içi platformlarda, parlamentoda ve bazen ne yazık ki futbol sahalarında veya sokaklarda görüyoruz. Ancak Amsterdam bunları temsil eden bir şehir değildir. Tam aksine, Amsterdam, yüzyıllar boyunca buraya gelip kendilerine bir yaşam kuran göçmen toplulukları tarafından şekillendirilmiş bir şehirdir. Bu şehirde din çeşitliliği her zaman önemli olmuştur. Geçtiğimiz cumartesi günü, burada, Dam Meydanı’nda yaklaşık 15.000 kişi bir araya gelerek “Benim Şehrimde Değil” sloganıyla ırkçılık ve ayrımcılığa karşı bir duruş sergiledi. Biz ırkçılık ve faşizmi kabul etmiyoruz. Biz dayanışmayı destekleyen bir şehiriz. Birlikte olabileceğimiz, birbirimizi tanıyabileceğimiz ve kimsenin bir başkasını geçmişi, dini veya başka herhangi bir nedenle yargılamadığı bir şehir istiyoruz. İşte bu yüzden, benim için bu akşamın anlamı, bağlantı ve dayanışmayı bir araya getirmekten geçiyor. Ve herkesin bunu kendi yaşamına nasıl uyarlayacağı tamamen kendisine bağlı. Gelin, cesur olalım. Gelin, dayanışma içinde olalım ve haksızlığa karşı sesimizi yükseltelim. Nazik olalım ve başkalarına açık bir zihinle yaklaşalım. Sizin burada Burgerhart Amsterdam ve Kunst van het Samenleven Dam Meydani çadır iftarında olmanız, Amsterdam’da aynı şeyleri isteyen birçok insan olduğunu gösteriyor. Herkese güzel bir iftar, merak uyandıran sohbetler ve bereketli bir Ramazan diliyorum. Tüm vakıf gönüllü ve çalışanlarına teşekkür ederim.” dedi.

Amsterdam Batı Belediye Başkan Yardımcısı Thomas Hermans, ilk defa katıldığı bir iftar etkinliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu tür etkinlikler, farklı kültürlerden ve inançlardan gelen insanların bir arada olabileceğini ve toplumsal bağları güçlendirebileceğimizi gösteriyor. Birlikte yaşama sanatına dair verilen mesajlar, hepimize ilham veriyor” şeklinde konuştu.

Toplumsal Dayanışma ve Gelecek İçin Güçlü Bir Vizyon

Amsterdam Merkez Belediyesi Hıristiyan Demokratlar CDA Parti Grup Başkanı Rogier Havelaar, bu tür organizasyonların devam etmesi gerektiğini belirterek, “Toplumların bir arada yaşamasını sağlamak için böyle etkinlikler çok kıymetli. Birlikte hoşgörüyle yaşamak, ancak birbirimizi anlamak ve farklılıkları kabul etmekle mümkün olur” dedi.

Ayrıca Kunst van het Samenleven Koordinatörü Bora Özdemir, bu etkinliğin yalnızca bir iftar programı olmadığını, toplumsal bütünlüğü güçlendirmek adına yapılan önemli bir çalışma olduğunu vurguladı. Özdemir, “Birlikte yaşama sanatı kapsamında düzenlediğimiz bu etkinlik, yalnızca iftarlarla sınırlı kalmayacak. Uluslararası bir birlikte yaşama günü, komşunu ziyaret et gibi etkinlikler de düzenleyeceğiz” dedi.

Katılımcılara Anlamlı Hediye ve Hatıralar

Programın sonunda, konuşmacılara buket gül ve çikolata hediye edilirken, iftar çadırına katılan 300 kişiye de Ramazan hediyesi paketleri verildi. Katılımcılar, etkinliğin sadece bir akşamla sınırlı kalmaması gerektiğini ve gelecekte benzer buluşmaların düzenlenmesinin önemli olduğunu belirttiler. Etkinliğe katılanlar, Dam Meydanı’nda yapılan bu tür bir organizasyonun, Amsterdam’ın kalbinde kültürler arası diyalog ve hoşgörüye büyük katkı sunduğunu dile getirerek memnuniyetle evlerine döndüler.

Geleceğe Yönelik Umutlu Adımlar

Vakfın yöneticileri, her yıl yeni bir ilke imza atacaklarını belirterek, bu tür organizasyonların Amsterdam’ın farklı bölgelerinde de yapılacağına dair müjdeler verdiler. Birlikte yaşama sanatını daha da pekiştirmek ve toplumlar arası dayanışmayı güçlendirmek adına gelecekteki etkinliklerin daha kapsamlı olacağı ifade edildi. Etkinlik, Amsterdam’da yaşayanların bir arada barış içinde yaşama arzusunun simgesi haline geldi ve katılımcılar, bu tür buluşmaların toplumu daha güçlü kılacağına olan inançlarını yinelediler.

YORUMLAR

WordPress: 0
DISQUS: